İkinci el
araçlarda en önemli noktalardan bir tanesi de araçların kilometresinin
düşürülmesidir. Malesef bazı galericiler ve araç satan bazı kişiler aracın daha
hızlı satılabilmesi için aracın kilometresini düşürmektedir. Basit bir mantıkla
hareket edersek kilometresi çok yüksek bir aracı pek almak istemeyiz, çünkü çok
fazla kullanıldığı ve yol yaptığı için aracın yıpranmış olduğunu düşünürüz.
Önceki yazımda
da yazdığım gibi aslında farkında olmasak da araç bakarken yüz bin kilometre
gibi bir psikolojik sınırımız olduğundan bahsetmiştim. Satıcılar da bunun
farkında olduğu için aracı tercih edilebilir kılmak için kilometre
düşürmektedir.
Araçlar da iki
çeşit kilometre göstergesi vardır. Eski araçların çoğunda olduğu gibi mekanik
gösterge ve yeni araçlarda olan digital gösterge. Mekanik göstergeli araçların
kilometresini düşürmek oldukça kolay aslında, işten biraz anlayan oto
elektrikçi gösterge paneli sökerek kilometreyi düşürebilir. Bu yüzden eski
araçlar da kilometre düşürme işi çok daha fazla
ve kolaydır. Yeni araçların çoğu elektronik ve beyinli olduğu için onlar
da durum biraz daha karışık ama yine de çok zor değil.Bazı markalarda bu işlem
bir iki saat sürerken bazılarında ise sadece üç dakika içinde kilometre
düşürülebiliyor.
Peki, aracın
kilometresinin düşürülmüş olduğunu nasıl anlayabiliriz. Teknik olarak anlama
şansımız yok aslıda ama yine de bazı karşılaştırmalarla anlama olasılığımız söz
konusudur. Öncelikle aracın genel durumu bizim için önemli eğer aracın üzerinde
yazan kilometre düşükse ve şüpheleniyorsak şunları kontrol edebiliriz. Aracın
farları çok aşırı derecede solmuş mu, direksiyon çok fazla mı aşınmış, vites
topuzu ve gaz-fren-debriyaj pedalları çok mu aşınmış, özellikle sürücü
koltuğunda aşırı bir çökme yıpranma söz konusu mu, aracın kapı eşiklerinde inip
binmekten oluşan aşınmalar ne durumda, torpido üzerindeki düğmelerin yazıları
silinmiş mi, araca dıştan baktığımız da aracın genel çizgilerinin görünüşü
nasıl ? Ayrıca motor kaputunu açıp motordaki yağ kaçaklarına ve motorun genel
görünüşüne yüzeysel olarak bakabiliriz ve aracın vites geçişlerini kontrol
edebiliriz. Eğer vites yollarında çok aşırı bir boşluk var ve sallanma söz
konusu ise bu da şüphe uyandırıcı bir durumdur. Bir de kağıt üzerin de aracın
kilometresinin düşürülüp düşürülmediğini anlama imkanımız var.
Aracın yetkili
serviste ki kayıtlarını kontrol edebiliriz.(tabi ki kayıtlı ise) Örneğin; araç
her yıl kayıtlar da ortalama yirmi bin kilometre yol yapıyormuş ve son iki
senedir yetkili servise girmiyormuş. İki sene önce 60.000 km de olan araç şu an
ortalama 100.000 km de olması gerekirken 65.000 km de gözüküyor ise bu imkansız
değil, ama şüpheli bir durumdur. Aynı mantığı aracın muayene raporlarındaki
kilometre kayıtların da yürütebiliriz. Çünkü bunlar değiştiremeyeceğimiz ve
silemeyeceğimiz kayıtlardır. Artık SMS ile hasar sorgulaması yaptığımız zaman
bir de muayene giriş tarihi ve kilometre kaydı gelmektedir.
Yazdığım konular
da mümkün olduğunca dikkatli olamaya çalışırsak dolandırılma riskimizi de en
aza indirmiş oluruz. Ama yine de tabiri caiz ise kılıfına uydurarak kilometre
düşüren satıcalar yine de söz konusudur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder